Kore Yarımadası’nda yaşanan unutulmaz çatışma, tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak hafızalarda yer edinirken, Kore gazisi Ahmet Eren’in cephede savaşırken tuttuğu günlük, bu tarihi olayı bambaşka bir perspektiften sunuyor. Ahmet Eren’in kaleme aldığı bu eser, savaşın yalnızca stratejik ve politik yönlerine değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine de iniyor.
1952-1953 yılları arasında Kore’de görev yapan bir Türk subayının cephe günlüğünden derlenen bu eser, savaşın acımasız gerçekliğini okuyucuya aktarıyor. Ailesinden binlerce kilometre uzakta, yabancı bir toprakta mücadele eden bir askerin iç dünyası, hissettikleri, özlemleri ve yaşadığı zorluklar, bu eserde çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.
Ahmet Eren’in cephe günlüğü, sadece bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda bir hayatta kalma, dostluk, kardeşlik ve vatan sevgisi hikayesi. Eren’in anlatımıyla, savaşın çetin ve zor yüzünün yanı sıra, insan ruhunun kırılganlığı ve dayanıklılığı da gözler önüne seriliyor. Savaş meydanlarında geçen kahramanlık hikayeleri, geride bırakılan aileler, yitirilen arkadaşlar ve korunmaya çalışılan insanlık değerleri, bu kitapta derin bir duygu bağıyla ele alınıyor.
Kore Savaşı’nın tarihini, Türk askerinin katkılarını ve bu büyük mücadelenin bireysel yansımalarını keşfetmek isteyen herkes için bu kitap okunması gereken değerli bir kaynak. Kore Savaşı’nın soğuk ve acımasız hikayesi, Ahmet Eren’in samimi anlatımı ve açık sözlülüğüyle yeniden gün yüzüne çıkıyor.
Bu kitap, savaşın sadece maddi yıkımlarını değil, aynı zamanda bıraktığı derin izleri ve insan üzerindeki etkilerini de açığa çıkararak, tarihi birinci ağızdan yeniden keşfetmek ve anlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir başucu eseri olmaya aday.